Kral Abdullah ve Ürdün’ün Kuruluşu

Şerif Hüseyin hakkında hepimizin kulağına bir şeyler çalınmıştır. Osmanlı’nın dağılma dönemi ve Arap dünyası denilince akla gelen ilk isimlerdendir. Peki Ürdün’ün kurucusu Şerif Hüseyin oğlu Abdullah hakkında ne biliyoruz?

Mecnun
Türkçe Yayın

--

Ürdün Bayrağı

Kral Abdullah Kimdir?

Kral Abdullah, Osmanlı’nın son dönemlerinde gerçekleştirdiği faaliyetler ile kötü bir ün kazanan Şerif Hüseyin’in oğludur. Eğitimini İstanbul’da tamamlayan Abdullah, 1908'de Hicaz temsilcisi olarak Meclis-i Mebusan’a seçildi.

İngilizlerle olan münasebetleri sebebiyle şüpheleri üzerine toplayan Şerif Hüseyin, her defasında Osmanlı’ya olan sadakatini bildiriyordu. Oğlu Abdullah ise babası ile İngilizler arasındaki görüşmelere aracılık ediyordu. Hatta bir defasında Mısır Başkonsolosu Lord Kitchner ile gizli görüşme gerçekleştirmişti.

I. Kral Abdullah bin (Şerif) Hüseyin

İki dönem mebusluk yaptıktan sonra İstanbul’dan ayrılan Şerif Abdullah, 1916 yılında babasının başlattığı Mekke ayaklanmasına katıldı. Bu ayaklanma ile Hicaz şehirleri ele geçirildi. Ardından Şerif Hüseyin, Hicaz Haşimi Krallığını kurarak kendisini Arap ülkelerinin kralı ilan etti. Ve Suud bin Abdülaziz tarafından ele geçirilene kadar hüküm sürdü.

Ürdün’ün Kuruluşu

Abdullah bin (Şerif) Hüseyin ve babası, gerçekleştirdikleri faaliyetlerle Osmanlı’nın dağılışına giden yolda emperyalist devletlerin ekmeğine yağ sürdü. Osmanlı’yı bölme planları yapan emperyalist devletlerin başında gelen İngilizler, 1920'de Abdullah’ı Irak kralı, kardeşi Faysal’ı Suriye kralı yaparak onları sömürgelerine emir ilan etti.

İngiltere’nin bu hareketi Fransa’nın bölgedeki etkinliğini azaltıyordu. Bunun üzerine San Remo Konferansı’nda alınan kararla Suriye Fransa mandasına bırakıldı. Böyle olunca Fransızlar tarafından Suriye’den çıkarılan kardeş Faysal, Irak kralı yapıldı.

İngiltere, Şeria Nehri’nin doğusunda kalan aşiretlerle kendi uğraşmaktansa bunu kendine bağlı bir emire yaptırmayı yeğliyordu. Gelişen olaylardan sonra Irak elinden alınıp kardeşi Faysal’a verilince bir taht arayışına giren Prens Abdullah ise bunun için biçilmiş kaftandı. Amman merkezli bir İngiliz mandası olan Mavera-i Ürdün Emirliği 1921'de kuruldu. Kral Abdullah ise emir olarak nam-ı diğer Şark’ül Ürdün’ün başına getirildi.

Günümüz Ürdün Haritası

Ürdün Emirliği için uzun vadeli düşüncelere sahip olmayan İngilizler, 1928 senesinde mandanın krallıklarına yararlı olduğuna kani oldu. Ardından Abdullah ile bir anlaşma imzalandı; dış işlerinde, askeri ve ekonomik kararların alınmasında İngiltere temsilcisi son söz sahibiydi.

Kral Abdullah, manda döneminde topraklarını genişletmeye çalışırken bir yandan Suriye ve Irak tahtları için de boy gösterisi yapıyordu. Siyonistler ve İngilizler ile yaptığı işbirlikleri ise Arap dünyasındaki itibarını aşağıya çekiyordu.

Şerif Hüseyin oğlu Abdullah, II. Dünya Savaş’ının patlak vermesiyle İngiltere’ye sadakatini duyurdu. Sadakatinin gereğince ordusunu İngiltere’nin hizmetine sunan Abdullah, İngilizler için iyi iş çıkardı.

Babasının yolundan giden Abdullah, dünya harbinde aldığı tavırla milliyetçi Arapları daha da kızdırdı. Buna rağmen Abdullah, İngilizler için yaptıklarının bir karşılığının olacağı inancındaydı. II. Dünya Savaşı bitti ve nihayet Abdullah amacına ulaştı. 1946 senesinde Kral Abdullah Ürdün Devleti olarak bağımsızlığını ilan etti. İngiltere ise Ürdün’ü bağımsızlığını tanıdı. Prens Abdullah Ürdün Haşimi Krallığı’nı kurarak Kral Abdullah oldu.

I. Dünya Savaşı’nın ardından bölgedeki İngiliz çıkarlarını korumak için geçici olarak kurulan bir manda emirliği II. Dünya Savaşı’ndan sonra Ortadoğu’da stratejik bir siyasi güç halini alarak devlet oldu.

Kaynakça

MUSTAFA L. BİLGE, “ABDULLAH b. HÜSEYİN”, TDV İslâm Ansiklopedisi

AZMİ ÖZCAN, “ŞERÎF HÜSEYİN”, TDV İslâm Ansiklopedisi

MUSTAFA L. BİLGE, “FAYSAL I”, TDV İslâm Ansiklopedisi

NEBİ BOZKURT, MUSTAFA SABRİ KÜÇÜKAŞCI, “MEKKE”, TDV İslâm Ansiklopedisi

WİLLİAM L. CLEVELAND, Modern Ortadoğu Tarihi. Çev. Mehmet Harmancı, Agora Kitaplığı, 2008

Diğer Yazılarım

--

--

Mecnun
Türkçe Yayın

Nihayetsiz ilim sahrasında sefere çıkmış bir ‘mecnun’